OECD Ülkelerinde Sanayi Sektöründeki Rekabet Gücü ve Büyüme Üzerindeki Etkisi

Özet

Sanayi sektörünün katma değer ve istihdam yaratma, dış ticarete katkı sağlama potansiyeli, aynı zamanda ülkenin teknolojik ve yenilikçi kapasitesinin gelişimine de katkıda bulunur. Ar-Ge ve inovasyon yoluyla yeni ürünlerin ve üretim tekniklerinin geliştirilmesi, verimlilik artışlarını beraberinde getirir ve böylece ekonomik büyümeyi daha da hızlandırır. Ek olarak, sanayi sektörü, ülkenin altyapısına ve diğer sektörlere olan yatırımları artırarak, ekonominin diğer alanlarının gelişimine de destek olur. Sanayi sektörlerinin, ekonomik büyümeyi artırdığı, bu ekonomik büyüme ortamında yatırımlar sayesinde sanayi sektöründeki verimin artacağı ve bu sayede de sürdürülebilir bir büyüme yakalanacağı hipotezi ile bu çalışmada, sanayi sektörlerinden hangisinin ekonomik büyümeyi daha fazla artırdığı incelenmiştir. OECD üyesi 38 ülkedeki sanayi sektörleri rekabet gücünün ekonomik büyüme üzerindeki etkisi, 1999-2021 yılları arasındaki panel verileri kullanılarak Panel ARDL modeli ile analiz edilmiştir. Rekabet gücü verileri, Dünya Ticaret Örgütü veri bankasından elde edilen sektör temelli ithalat ve ihracat verileri kullanılarak meydana getirilen Vollrath Nispi Ticaret Avantajı (RTA) endeksinden oluşmaktadır.  Söz konusu sektörler; demir-çelik, makine-teçhizat, kimya, tekstil ve fosil yakıtlardır. Bulgular, uzun dönemde demir-çelik haricindeki tüm sektörlerde rekabet gücünün ekonomik büyüme ile pozitif ve anlamlı bir ilişki içinde olduğunu, özellikle tekstil sektörünün bu ilişkide belirgin bir rol oynadığını göstermiştir. Ayrıca demir-çelik sektöründeki rekabet gücü dalgalanmalarının kısa vadede olumsuz etkiler gösterdiği tespit edilmiştir. Çalışmada, rekabet gücü yüksek sektörlerin desteklenmesinin, ekonomik büyümenin teşvik edilmesi açısından önemli olduğu ortaya koyulmuştur.